Aposta na ira, ira (Cura-me, eu) aposta na ira, ira (Cura-me, eu) aposta na ira, ira (Cura-me, eu) aposta na ira, ira (Eu não sei rezar) (Cura-me) aposta na ira, ira, o resto é mentira (Cura-me, eu) aposta na ira, ira, o resto é mentira (Cura-me, eu) aposta na ira, ira, o resto é mentira (Cura-me) o resto é mentira (Eu não sei comprar) dinheiro é mentira Ira, ira Eu não quero a sua a cruz Eu não quero a sua a cruz Eu não quero a sua a cruz Eu não quero a sua a cruz Eu não quero a sua a cruz Eu não quero a sua a cruz Eu não quero a sua a cruz Eu não quero a sua a cruz Eu não quero a sua a cruz Eu não quero a sua a cruz Eu não quero a sua a cruz Eu não quero a sua a cruz Eu não quero a sua a cruz Eu não quero a sua a cruz Eu não quero a sua a cruz Eu não quero a sua a cruz (Ah, you have doubts that Christ is the king of all kings) Tenho longas inclinações ao vai e volta E o balanço do vento é meu movimento mais lindo (Yes, you close your eyes at night) Sinto o vento como passagеm do natural em mim Minha natureza entеrrada no umbigo Semente que me faz nascer quatro vezes fora da barriga (So you two belong to different tribes?) Das eras, que vezes vejo o passado, também sou pequeno (The king Jesus came from your tribe?) (Not from my tribe, from his tribe) Uma encruzilhada, uma cruz ilhada Uma encruzilhada, uma cruz ilhada Uma cruz ilhada (quero saber o que encontrei) Uma cruz ilhada, encruzilhada (Quero saber o que plantei) uma encruzilhada (Que semente encontrei) uma encruzilhada (Quero saber o que plantei) uma encruzilhada O barro do mangue tem a minha cor

Gecelerde buldum onu Loş ışıklı bir mahzende Kadehleri dikip duran bir kız çakıldı sineme Gecelerde buldum onu Loş ışıklı bir mahzende Kadehleri dikip duran bir kız çakıldı sineme Gönlüm kaydı göz yanıldı aşktır sandım yâr Karşılıksız bir sevda da yanıp bittim yâr Gönlüm kaydı göz yanıldı aşktır sandım yâr Karşılıksız bir sevda da yanıp bittim yâr Kızın başı bulutluydu Yalanlardan umutluydu Biraz hava biraz marka bütün ömrü avuntuydu Kızın başı bulutluydu Yalanlardan umutluydu Biraz hava biraz marka, bütün ömrü avuntuydu Gönlüm kaydı göz yanıldı Aşktır sandım yâr Karşılıksız bir sevda da yanıp bittim yâr Gönlüm kaydı göz yanıldı Aşktır sandım yâr Karşılıksız bir sevda da yanıp bittim yâr

Kardas bu yemen çöllerde kalirsa ölüm Künyemi yumadan yare götürün oy Bilmem kimlere diyem bu garip ahvalim Bir çöl-ü deryada kalakaldim oy oy Kursunum kalmadi yandim siperde Düsman aman vermez yatarim yerde Ano yemendir Bela verendir Ölürüz burda Acep nedendir Burasi hus'tur Yolu yokustur Mevlaam silaya Bizi kavustur Istihkaamin önü toz ile duman Ay karanlik yolum nereden bulam Çantamda mendilim kanli kunduram

Gidiyorum içimde bin kaygıyla Gül yüzüne hasret kalsın gözlerim Gün olur dönemezsem ben geri Bu dünyadan açık gitsin gözlerim Gün olur dönemezsem ben geri Bu dünyadan açık gitsin gözlerim Gurbettir içimde saklı kalan Giderim hiç ardıma bakmadan Artık burda istesem de, kalamam Varsın sana hasret yansın gözlerim Kurumuş bir çalı gibi rüzgarda Tozup gider sensizliğe an be an Gizli gizli kirpiklerin ardından Yaşlarını içe döker gözlerim Gizli gizli kirpiklerin ardından Yaşlarını içe döker gözlerim Ben bilmem, dağları rüzgar bilir Ne döner geriye, ne incinir Ne senden başkasına eğilir Günde yüz bin güzel görse gözlerim Ben bilmem, yolları rüzgar bilir Ne döner geriye, ne incinir Ne senden başkasına eğilir Günde yüz bin güzel görse gözlerim

Hey mecnun dağlarında açan çiçek Gel seninle çiğdem menevşe biçek Yunusun deryasından bade içek Sonra çekip buralardan gidersin Efendim, şahım oy. Çile çekip buralardan gidersin Efendim, şahım oy. Kırlangıç konar mı söğüt dalına Bac verdin mi uzun ince yoluna Akibet binince tahta salına Ağır ağır buralardan gidersin Efendim, şahım oy. Ağır ağır bu dünyadan gidersin Efendim, şahım oy. Çekemezsen yalan dünya kahrını Gündüz gece yürü dindir ağrını Sadık yarin kara toprak bağrını Açsın hele buralardan gidersin Efendim, şahım oy. Açsın hele buralardan gidersin Efendim, şahım oy.