DUVAR - Emza & Burak Alkın

Selamünaleyküm ve aleykümselam cümleten Elbet bir gün çıkacam bu hapishaneden Beni hiç düşünmeyin yeterki dik durun Haramdır günlerim ve sebebine çok uzun Kaderimde yazılmış başa gelen çekilcek Dost dediğim yanlışmış içimizde bol nefret Değmez felek kalemime benim Usta çal sazı çal Hasretim derin Mektuplarınızı aldım Duvarlara astım Sigaramı yakıp Kendi halimede Yandım Elim kolum bağlı Hapishane pahalı Kapımı kapattılar ve gözlerimde kanlı Ölürüm yoluna Babam Beni hiç koymadın Durumum aynı yeterki size bişey olmasın Bu gün cenaze haberi geldi ama kimin Bi anda gelen sinir kollarımda kilit Kardiyan kapımı açarken dedi bana Başın sağolsun vefat etti ağlama Tak kelepceyi götür beni anama Dört duvarın arasındayım Gözümde uyku yok gömün beni çukura Nefesim kalmadı artık mapusta Mermiler dolu sözlerim tabanca Dört duvarın arasındayım Vedalaşamadık anam takıldı kelepçeler Babamın oğluyum yani oğlumu ezemezler Cahildik yaptık durumları düşünmeden Başımın çaresine bakarım hiç üzülme sen Meleklere kavuştun gülüşündür cennet Mapuslada süründüm bu da biter elbet Dört duvarın arasında son nefesim sendin Gardiyan kolumda ama toprağına geldim Nefesim kesildi şu döktüm mezarın taşına Ölmüşüm zaten gömün beni anamın yanına Gece gündüz aynı gözlerim hep kan ağlar Dört duvarın arasında sensizlikte can yakar Kelepçeler dar ama sözlerimde kan dolu Melek gözlü annem bak gözlerimde yaş dolu Elbet bir gün yanına gelecem sabret Canım annem hakkını helal et Gardiyan kapımı açarken dedi bana Başın sağolsun vefat etti ağlama Tak kelepçeyi götür beni anama Dört duvarın arasındayım Gözümde uyku yok gömün beni çukura Nefesim kalmadı artık mapusta Mermiler dolu sözlerim tabanca Dört duvarın arasındayım

Seninle bi' daha aynı yolda yürümem Seninle yürüyene yolda tuzakların var Bir daha asla dokunmam tenine Senin teninden önce duvarların var Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tuttum Ağlaya ağlaya yosun tuttum Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tuttum Ağlaya ağlaya yosun tuttum Derin bi' nefes alır gibi batıyoruz, yükümüz ağır Yeni bi' söz söylemek için ölmek mi gerekir? Hadi bi' cesaret sen de taşın altına koy elini İnadına inadına sevişmeli bağır çağır Derin bi' nefes alır gibi batıyoruz, yükümüz ağır Yeni bi' söz söylemek için ölmek mi gerekir? Hadi bi' cesaret sen de taşın altına koy elini İnadına inadına sevişmeli bağır çağır Seninle bi' daha aynı yolda yürümem Seninle yürüyene yolda tuzakların var Bir daha asla dokunmam tenine Senin teninden önce duvarların var Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tuttum Ağlaya ağlaya yosun tuttum Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tuttum Ağlaya ağlaya yosun tuttum Derin bi' nefes alır gibi batıyoruz, yükümüz ağır Yeni bi' söz söylemek için ölmek mi gerekir? Hadi bi' cesaret sen de taşın altına koy elini İnadına inadına sevişmeli bağır çağır Derin bi' nefes alır gibi batıyoruz, yükümüz ağır Yeni bi' söz söylemek için ölmek mi gerekir? Hadi bi' cesaret sen de taşın altına koy elini İnadına inadına sevişmeli bağır çağır Derin bi' nefes alır gibi batıyoruz, yükümüz ağır Yeni bi' söz söylemek için ölmek mi gerekir? Hadi bi' cesaret sen de taşın altına koy elini İnadına inadına sevişmeli bağır çağır

Duvarları maviye boyadım, maviyi çok seversin Penceremde menekşeler dizili, sularken şarkı söylersin Gramofon da eski alaturka, hoşuna gider bilirim Duvarları maviye boyadım, maviyi çok seversin Penceremde menekşeler dizili, sularken şarkı söylersin Gramofon da eski alaturka, hoşuna gider bilirim O yaz evinin içinde, denize nazır Sabaha kadar bekledim seni Birden dalgalar dedi ki, gelmeyeceksin Dalgalar dedi ki gelmeyeceksin Birden çıktım viraneden koşa koşa indim kumsala Acı acı sövdüm sonra, yüzümü kırbaçlayan rüzgara Birden çıktım viraneden koşa koşa indim kumsala Acı acı sövdüm sonra, yüzümü kırbaçlayan rüzgara Acı acı sövdüm sonra, yüzümü kırbaçlayan rüzgara Acı acı sövdüm sonra, yüzümü kırbaçlayan rüzgara Acı acı sövdüm sonra, yüzümü kırbaçlayan rüzgara Acı acı sövdüm sonra, yüzümü kırbaçlayan rüzgara Acı acı sövdüm sonra, yüzümü kırbaçlayan rüzgara

Her sokak başındaydınız Her yolun sonunda kimsesiz Evlerin içindeydiniz Kim bilir bir ömür, kim bilir Aşk nedir bilirdiniz siz Belki her gece severdiniz Bir düşüm var benim, ah Söylesem güler geçerdiniz Öyle çok sustunuz ki saymadım ben Öyle çok öldüler ki saymadım ben Üzgünüm bu düş sizindi Üzgünüm ben hiç ölmedim Ah, kim inanır size Sevdiniz yalan, bildiniz yalan Ah, nereye gitseniz Gittiniz yalan, döndünüz yalan Düş değil hayal değil bu Bir duvar durur bakarsınız Bedava bir merdiven Koysalar iner çıkarsınız

Gençtik, güzeldik, öğrendik, öğrettik Sebepsiz şekilde nasıl da bilendik Sevdik çok sevdik İnandık heves ettik Bambaşka hislerdi ne çabuk pes ettik Unuttum artık gülmeyi Hic özlemiyorum istemiyorum bile Savurdum artık külleri Kavursan ne olur uslanmıyorum yine Yok sana müsemma Artık bak anlasana Daha ne kadar acır bu can dayanamaz Aslında çok defa düşmüştüm bu hataya Artık uyandım bu rüyadan Yazarım kendime bi rol yeni bi rol Önemi yok Çizerim kendime bi yol Yeni rota yeniden of Kızarım kendime bi ton yine bi ton Sebebi çok Denedim her şeyi ama oluru yok yürümüyor Çektik çok çektik Kahrolduk kahrettik bu filmin sonunda Hep biz mi kaybettik Eski çok eski bir rüzgardı esti Her şeyin üstüne çektik tek bir çizgi Unuttum artık gülmeyi hiç özlemiyorum İstemiyorum bile Savurdum artık külleri kavursan ne olur Uslanmıyorum yine Yazarım kendime bi rol yeni bir rol Önemi yok Çizerim kendime bi yol Yeni rota yeniden of Kızarım kendime bi ton yine bi ton Sebebi çok Denedim her şeyi ama Oluru yok yürümüyor Yazarım kendime bi rol yeni bir rol Önemi yok Çizerim kendime bi yol yeni rota Yeniden of Kızarım kendime bi ton yine bi ton Sebebi çok Denedim her şeyi ama oluru yok Yürümüyor

Griden halliceyiz fakat siyahtan karanlık Bi yanım kal diyorda diğeri, gitmekte kararlı Kapandım, kendi içime gören dese de zavallı Seni sevmek zor şu günlerde, sağlıma zararlı Gri aslında çok cefakar bi renktir Seni sevmek için kendimden fedakarlık ettim Azaldım, yok oldum, ne sen oldun ne fark ettin Seni bi kez kazandım sonra defalarca kaybettim Başkalarının hayatında mutlu olucaz demiştin O an azrail gökten inip, kursağıma erişti Yetiştim, bir enkazı kurtaramam demiştim Demiştim sen olmayan seni ben yapamam değiştin O gün kainat sustu ve bana karışmadı O gün bi adam defnedildi ölmedi bakışları O gün bi seni kaybettim bi ben alışmadım Bazen bi şarkı olmak bi kadına yakışmalı Nakarat x2 (Burak Alkın) İntihar gibiydi sırt dönüşün Ne garipti öyle bu seni son görüşüm (Tankurt Manas) Yol musun? Sırat mı? Seni sır tutup hiç aldım Azaldı inancım. Yazmak artık ilaç mı? Keşke demiyorum da beni anlasaydın birazcık Seni aklımdan çıkardım da kalbim hala inatçı Sevmek artık yarım gelir yanında yanım değil Yakınlar uzak olur da hep uzaklar ağır dimi? Üflüyorum bi şarkıya sarıp seni Cehennem de olsa yerin bi şekilde çağır beni Affetmek erdemdir, kahretmek başka Kaybetmek acıtınca geç kaldık baştan Yaram derin açma, tabi kolay gibi kaçmak Kıskanmak, hırs yapmak yakışmalı bi aşka Bi yere varamadığını bilemezdim koşmadan Koşmak sorun değilde sen olmayanı zorlamam Hiç olmadık dakikanda gözün dalsın boşça bak O gemi hiç dönmeyecek o yüzden haşçakal Nakarat x4 (Burak Alkın): İntihar gibiydi sırt dönüşün. Ne garipti öyle bu seni son görüşüm.

Hevesim kursakta hep gel beni bul sakla Biz seninle gülemicez mutluluğu bulsakta Çare susmaksa kanla karışık kusmaksa Biz seninle ölemicez boş bi mezar bulsakta Bu şehrin sakinleri şizofren yarattı Bi sezon sürdü masal ve finali yaptı Penecerenin kenarına bi kağıt bıraktım Bunalım şarkıları şu ara anlamlı Sonbaharın sararması gözlerin kararması Miğdenin bulantısı bu sözlerin daraltısı İçmek için bi nedenin olması Gitmek için açtığın o kapının kapanması İntihara sürüklenen duygularım Yürürken uygun adım bölündü bu uykularım Kendimi kaybetmek için birikti kuytularım Yada gülmek için birşeyler uyduralım Hiç bir ihtimali yok Bırak boşver bir anlık of Çekip üstüne sus biraz daha biraz daha Başka şeyler var aklımda belki Hiç olmadığı kadar Umrumda değil hiç ne olduğu böylesi bize zarar Ruhunu saklayan kıyafet değil İçimde dünyalar yıkıldı ben kıyamet dedim Bu enkazın dibindeyim bu nasıl afet Derim kalbime kadar soyuldu affet beni Plastik bi mermi şakaklarımda belirdi Ben aynı odanın içersinde kaç gün öyle delirdim Kaçından haberin var kaç kurtar kendini Ben o savaşta saç başa çok fazla yenildim Aptalı oynuyorum bi aynanın karşısında Bi aydır karşılaşmadım benim gibi saçmasıyla Bi anlam kazancaksam bi yandan kaybediyom Şahlar yere düştü bu satranç tahtasında Bi bardak çayda öyle göz yaşını demliyosan Bi parçan eksikse ve paramparçayım diyosan Gururu bırakıp dönmekte bi fayda etmiyosa Hiç bir ihtimal kalmadığında sen de bekliyosan Hiç bir ihtimali yok Bırak boşver bir anlık of Çekip üstüne sus biraz daha biraz daha Başka şeyler var aklımda belki Hiç olmadığı kadar Umrumda değil hiç ne olduğu böylesi bize zarar